a

Ayağımı Kesmeyin…

1994 Yılında vatani görevim i yapmak için Balıkesir’den ayrılırken Balıkesir PTT Başmüdürlüğünde işe başlamış genç bir mühendis ve hakemlikte

ad826x90
ad826x90
ad826x90

1994 Yılında vatani görevim i yapmak için Balıkesir’den ayrılırken Balıkesir PTT Başmüdürlüğünde işe başlamış genç bir mühendis ve hakemlikte de hedefleri olan ama daha çok acemi bir aday hakemdim.Vatani görevimin ilk kısmı Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Tuzla Piyade Okulunda ikinci ana kısmı da Doğubeyazıt Ağrı’ da bulunan 1. Mekanize Tugay’da geçti. Tabi ki tugayın bütün birlikleri Ağrı dağındaydı. Ülkem terörle mücadele ediyordu ve en şiddetli zamanıydı. Doğubeyazıt’a gelip birliğimi sorduğumda komutanım Ağrı Dağının 3000.mt sinde dediler. Ve bana askeri elbiselerle panço çadırımı silahlarımı ve el bombalarını zimmetleyerek teslim ettiler.12 ay süresince Ağrı dağının 3000 metrelerinde ülkemi teröristlere karşı korumakla ilgili görev yaptım. Çok tipiler gördüm birbirimizi gözden kaybettiğimiz pusudan çadırlarımıza zor döndüğümüz, hiç sıcak yemek yemediğimiz, bir yıl boyunca yatakta yatmadığımız zor günler geçirdik. İlk girdiğim çatışmada büyük bir kayanın üstüne çıktığımız ve omuz omuza ateş ettiğimiz İstanbul’lu onbaşımız Beyhan Topçu’nun vurulup kafası benim omzuma düşerek şehit olduğu gözlerimin önünden çok uzun süre gitmedi.Onun acısını yaşayamadan hava kararana kadar çatışmaya devam etmek hiçte kolay değildi.Ağrı Dağı bana daha çok sakinlik, soğukkanlılık,azim ve cesaret katmıştı. Ayda bir banyo için Doğubeyazıt’a inip bitlerimizden kurtulmak , sıcak bir yemek , sevdiklerimizle konuşurken bir daha konuşamama ihtimalini ,en iyi ihtimalle de bir ay sonra konuşabileceğimi hiç düşünmemek farklı duygulardı.Askerliğimin bitmesine 1 ay kala askerlerden biri koşarak komuta çadırımızın yandığını söyledi. Bizlerde su taşıyıp söndürmeye çalışırken büyük bir patlama oldu. Ben kendimi yere attım ve o sıcaklıkla yaralanmadığımı zannetmiştim , ama ışık olan bir yere geldiğimde üç ayrı yerden yaralandığımı gördüm, benimle beraber 3-4 kişi daha vardı.Bizi önce Aralık ilçesindeki sağlık ocağına getirdiler.Orası müdahale edemeyiz diyince Iğdır Devlet Hastanesine getirdiklerinde ben çok kan kaybetmiştim.Beni yaralanma yerlerimizi dikkate alarak 3. Sıraya aldılar,bu arada Başhekim benim ayağımdaki kan kaybı ve morarmaya bakarak asteğmenin ayağını kesebiliriz dediğini duyduğumda ‘’NE OLUR AYAĞIMI KESMEYİN BEN HAKEM OLACAĞIM’’ dedim.Daha sonra yaptıkları tetkikler sonucunda vücudumun üç ayrı yerinde olan 9 tane şarapnel parçasını sinirlere çok yakın diye alamayıp üstlerini diktiler.Artık yürüyemiyor ,ayağımı yan yan sürüyordum.Balıkesir’ e döndüğümde artık herkes bu halimle bırakın hakemlik yapmayı normal yürüyemeyeceğimi sanıyordu. Ben ise o ayağımı iyileştirip tekrar hakemliğe dönüp Türkiye’ nin en iyi hakemlerinden olacağımı düşünüyordum. İçimde hep zirveye çıkacağım hissi vardı. Ayağımın altında devamlı şişe yuvarlıyor, fizyoterapi ye gidiyor, statta saatlerce doğru yürümek ve bacağımı kuvvetlendirmek için çaba harcıyordum. 9 aylık bir süre geçtikten sonra yürümeye sonra koşmaya başladım, ve nihayet sahalara geri dönmüştüm. Hedefe doğru emin adımlarla yürüyebilecektim, benden mutlusu yoktu.Şimdiki gençlere tavsiyem ;oturup her şeyin istediğiniz gibi olmasını beklemeyin. Kolay elde ettiğiniz hiçbir şey sizi mutlu etmez. Hedef koyun , başaracağınıza inanın ,emek verin ,çalışın ki başarın.Ben İNANDIM, ÇALIŞTIM ve sonunda BAŞARDIM.

ad826x90

ad826x90

ad826x90
ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Ayağımı Kesmeyin…

HIZLI YORUM YAP