a

DOLARI NELER BEKLİYOR?

ad826x90

BÜYÜK SERMAYENİN DÜNYA EKONOMİSİNE HAKİMİYETİ NASIL SÜRDÜRÜLEBİLİR ?

DÜNYA NİÇİN KARIŞTI?

KRİZ VE SAVAŞLARIN NEDENLERİ

Sağlıksız şişirilmiş şirketler alacak verecek verimlilik dengelerini bulamayacak, bu sefer daha büyük miktarlarda para basımına gidilecek, istikrarsızlık ve enflasyon kontrolsüzce büyütülecek piyasaların dengeye gelebilmesi kökten bir kriz yaşanmadan mümkün olamayacaktır.

Çözüm olarak dolardan çıkış veya doların çöküşü öngörülüyor.
Her ülkede yeni dijital para sistemlerinin kurulma çalışmaları ve kripto paraların sahnede olması bu konularla çok ilgilidir.

Dolar yerine bir başka para kabul edilip Doların değeri düşünüldüğünde, Dolar borcu olanları rahatlatacak şartlar yaratılmaz mı? Hele de böyle bir gelişme yaşanabileceğinden önceden haberlerimiz olduysa…
Bu durumu uluslararası çapta düşünelim…

Uluslararası sermaye yaklaşan krize karşı bol kredili kıta ötesi yatırımlarla ve teknoloji devrimleriyle hazırlanırken ilk makalede belirttiğimiz gibi gelişmiş ülkeler hakimiyetlerinin sonuna geldikleri endişesini taşımaktadırlar.

Çözümler tartışılmaktadır; yeni bir küresel para sistemi ve işleyişi önerilmektedir, fakat bu konular henüz net değildir.

BRICS ülkeleri kendi aralarında yeni bir bankacılık ve parasal sistemden söz ederken gelişmiş ülkeler IMF’nin SDR’inin üzerinde konuşmaktadırlar.

Bize göre gelecekte; ihtimalen; çok kutuplu Dünya’nın ülkelerin oluşturacağı öbeklenmeler içinde kurulacak entegre ortak pazar sistemleri ile bunların arasındaki bölgesel parasal işleyişler konuşulur olacaktır.

Küresel sistemin gelişmiş ülkelerin istediği şartlarda oturtulması için baskılar, savaşlar, kaos ortamları terör olayları, kışkırtmalar, sözde saldırılar, nükleer tehdit, uluslararası nüfus göçleri, denge değiştirici nüfuslandırmalar her şey denenecektir.

Bu güne kadar gelinen durumu net olarak tesbit etmek gerekirse, gerçek; Artık ekonominin tek bir ülkenin parasının tek bir ülkeye sağladığı avantajlar ile devam edemeyeceğidir. Bugün itibarıyla Dolar’ın arkasındaki ekonomik ve siyasi güç her geçen gün onu taşıyamayacak duruma doğru ilerlemektedir.

Yeni bir sistemin kurulması için yeni pazarlıklar yapılması gerektir.

“Kimin küresel projesi geçecek, kimin borusu ötecek, kim kimden ayrılacak, kim kimle birleşecek, kim küçülecek, kim büyüyecek, kim kime bağlanacak ve kimler neye muhtaç bırakılacak, hangi köşeleri kimler kapacak?”
Tümü bu konu ile ilgilidir.

Anlaşılmaz bulduğum mesele bu değişim dönüşüm sürecinin gelişmiş ülkeler tarafından niçin tek kutuplu dönemde (1990+15yıl) yaşatılmadığıdır?

Belki buna cevap olarak; yıkılacak mevcut sistemin yerine gelmesi istenen teknoloji birikiminin henüz yetersiz olmasıydı denilebilir. Öyle ya çağ atlamak için üretim ilişkilerinin ve tarzlarının farklılaşması şarttır.

Bir temel unsurun yokluğu süreci geciktirir; sürecin gecikmesi ise sonucu etkiler.

Artık yaşadığımız zamanlarda tek kutbun ve yardımcılarının kaos yaratmak ve savaş dışında kesin belirleyiciliği tartışmalıdır.

Başka bir ihtimal; başat ülkelerin senaryolar üzerinde anlaşılmış olmasıdır ama detayları üzerindeki derin belirsizliklerin mevcudiyetidir.

ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Zehirleniyoruz Çürüyoruz

HIZLI YORUM YAP